Hz. Muhammed’in Kolaylaştırıcılığı
Hz. Muhammed (s.a.v.) İslam dininin ilkelerinin uygulanmasında her zaman kolaylaştırıcı
olmuştur. Dinimizin yaşanmasını zorlaştıracak uygulamalardan özenle kaçınmıştır. Çevresindekilere
de “Kolaylaştırın, güçleştirmeyin; müjdeleyin, nefret ettirmeyin.”(1) buyurarak bu konuda
tavsiyede bulunmuştur. Eşi Hz. Ayşe, onun bu konudaki tutumu hakkında şöyle demiştir: “Resulullah
iki şey arasında muhayyer bırakıldığı zaman günah olmadığı sürece en kolay olanı tercih
ederdi. Eğer günah söz konusuysa o işten en uzak duranı Resulullah olurdu…”(2)
Bir kişi, Hz. Peygambere gelerek sahabelerden birinin namazı uzun kıldırdığını, bu nedenle
cemaate katılamadığını söyledi. Bu duruma kızan Peygamberimiz, Müslümanları toplayıp şunları
söyledi: “Ey insanlar! İçinizde Müslümanları dinden soğutanlar var. Sizden biriniz imam
olursa namazı haddinden fazla uzatmasın. Çünkü cemaat arasında yaşlısı vardır, zayıfı vardır,
ihtiyacı olan vardır.”(3) Hz. Peygamber, gecelerini ibadetle geçiren, gündüzleri ise oruç tutan
bir sahabeye de şöyle nasihat etti: “Böyle yapma. Sen böyle yaparsan gözlerinin feri kesilir,
nefsin yorulur. Oysa senin üzerinde nefsinin de hakkı vardır, aile fertlerinin de senin üzerinde
hakkı vardır. Bu bakımdan bazen oruç tut, bazen tutma, gecenin bir kısmında namaz
kıl, bir kısmında uyu.”(4) Abdullah bin Mesud ise “Peygamber (s.a.v.) vaaz ve nasihat hususunda
bize bıkkınlık gelmesin diye hâlimize bakıp ona göre uygun gün ve zamanı kollardı.”(5) diyerek Hz.
Peygamberin insanlar için kolaylık dilediğini belirtti. Bütün bu örnekler Hz. Muhammed’in kolaylaştırıcı olduğunu, insanlara sıkıntı ve zorluk verecek uygulamalardan kaçındığını ortaya koymaktadır
Not edelim:
Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
“Allah beni zorlaştırıcı olarak değil, öğretici ve kolaylaştırıcı olarak gönderdi.